Özel Öğrenme Güçlüğü

Kartal Öğrenme Güçlüğü Eğitimi

Sıkça duyduğumuz ama hâlâ tam olarak ne olduğu tam bilinmeyen bir konu olan öğrenme güçlüğü, çocuğun ya da bireyin zekâsıyla doğrudan ilgili olmayan; ancak okuma-yazma, matematik, dil kullanımı gibi öğrenme alanlarında beklenen düzeyde performans göstermesinde zorluk yaşaması durumudur.

Öğrenme güçlüğü özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG) olarak da adlandırılabilir. Bu durum; örneğin bir çocuk kelimeleri tanımakta, hecelemekte, anlamakta ya da yazılı ifadeye dönüştürmekte güçlük yaşayabilir.

Belirtileri

  • Okuma-yazma öğreniminde yaşıtlarına göre belirgin bir gerilik.
  • Yazılı anlatımda imla, harf atlama, heceleme hataları.
  • Matematik işlemlerini anlamada, problem çözmede beklenenden düşük performans.
  • Sınıf içinde normal düzeyde olduğu halde yazılı sınav sonuçlarında sürekli düşük notlar.
  • Motivasyon düşüklüğü, sık sık “anlamıyorum”, “yapamıyorum” gibi cümlelerin kullanılması.

Nedenleri

Öğrenme güçlüğünün nedeni genellikle tek bir faktöre bağlanamaz; genetik yatkınlık, nörolojik etkenler, dil gelişimindeki gecikmeler, görsel-işitsel algı farklılıkları gibi çok sayıda etkenin birleşimi rol oynayabilir. Önemli olan, erken tanı ve uygun eğitim desteklerinin devreye girmesidir.

Ne yapılabilir?

  • Kurumunuzun sunduğu değerlendirme süreçleri (örneğin özel eğitim uzmanlarıyla yapılan ölçümler) sayesinde öğrenme güçlüğü tanısı koyulabilir.
  • Bireyselleştirilmiş eğitim programları (BEP) hazırlanmalı: çocuğun güçlü yönleri üzerine odaklanılır, zorlandığı alanlarda özel destek verilir.
  • Aile ve öğretmen iş birliği çok önemlidir: evde öğrenme ortamı desteklenmeli, sabırlı bir tutum gösterilmelidir.
  • Bilgisayar-tablet oyunları, dikkat-odak çalışmaları gibi aktivitelerle öğrenme süreci desteklenebilir.

Dikkât Eksikliği

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ya da daha hafif şekliyle sadece dikkât eksikliği, çocuğun ya da bireyin dikkatini sürdürmede, istenen görev ya da etkinliği tamamlamada zorluk yaşaması durumudur. Hâlbuki çevresel şartlar uygun, öğretim materyalleri doğru olsa da kişi beklenen öğrenme düzeyine ulaşamayabilir.

Belirtileri

  • Uzun süreli görevlerde dikkatini koruyamama.
  • Kolayca zihni dağılma, dış uyaranlardan kolay etkilenme.
  • Verilen yönergeleri sonuna kadar izlemekte zorlanma, görevleri yarıda bırakma.
  • Sınıf içinde oturduğu halde hayallere dalma, “başka şeyler düşünüyorum” deme.
  • Dikkât dağınıklığına eşlik eden bazen unutkanlık, eşyalarını kaybetme, randevuları kaçırma gibi davranışlar.

Nedenleri

Dikkât eksikliğinin nedeni de tek başına belirlenememiştir; genetik faktörler, beyin kimyasındaki farklılıklar, çevresel etkenler, gebelik ve doğum şartları gibi birden fazla faktör bir araya gelebilir.

Eğitim-Destek Yaklaşımı

  • Erken müdahale oldukça önemlidir: dikkat sorunu yaşayan çocuklarda mümkünse okul öncesi dönemde farkındalık yaratılmalı.
  • Ders planları kısa, net ve ilgi çekici olmalı; montajlı etkinlikler, hareket içeren aktiviteler tercih edilmeli.
  • Dikkât süresinin artırılmasına yönelik oyun ve etkinliklerle birlikte, ödüllendirme sistemi kurulmalı.
  • Evde de aynı yaklaşım izlenmeli: dikkatli çalışma süresi belirlensin, dikkat dağıtan unsurlar (television, telefon vs.) minimuma indirilsin.
  • Kurum olarak bire bir destek, küçük grup çalışmaları, dikkat geliştirme programları gibi hizmetler sunulabilir.

Odaklanma Sorunları

“Odaklanma” kavramı genellikle dikkâtle karıştırılır ama biraz daha geniştir: Odaklanma, bir görev ya da etkinlik üzerinde istekle ve sürdürülebilir şekilde çalışabilme kapasitesidir. Çocuğun yaşı, gelişim düzeyi, öğrenme biçimi gibi faktörler odaklanma süresini etkiler.

Belirtileri

  • Bir etkinliğe başladıktan sonra sık sık yön değiştirme ya da başka etkinliğe geçme.
  • Çevresel uyarılara karşı yüksek duyarlılık: ses, ışık, hareket gibi uyaranlar dikkat çekiyor.
  • Verilen işi tamamlamadan “şu kadarı olsun” diyerek bırakma.
  • Dinlenme ya da mola sonrası yeniden odaklanma süresinin uzun olması.
  • Özellikle ödev, etkinlik kitapları, çalışma zamanlarında sık sık “oynamak istiyorum”, “başka şey yapalım” gibi yön değiştirme çağrıları.

İyileştirici Yöntemler

  • Çalışma süreleri çocuğun yaşına ve gelişimine göre kademeli olarak artırılmalı (örneğin 10–15 dakika → 20–25 dakika).
  • Çalışma alanı düzenli olmalı: Gereksiz görsel uyaranlar, oyun-oyuncak gibi dikkat dağıtıcı unsurlar azaltılmalı.
  • Görevler küçük parçalara bölünmeli: “Şimdi bu sayfayı beraber yapalım”, “Sonra bu kısmı sen yap” gibi adımlar belirlenmeli.
  • Mola ve dinlenme zamanları planlanmalı: Odaklanma süresi içinde kısa molalarla destek verilebilir.
  • Yaptığı işi görsel olarak işaretleme, tamamlandığında küçük ödüllendirilme gibi yöntemlerle motivasyonu artırılabilir.
  • Kurumunuzda odaklanma geliştirme aktiviteleri, dikkat-oyunları, birebir veya küçük grup çalışmaları sunuluyorsa, bunlar aileye tanıtılmalı.

Öğrenme güçlüğü, dikkât eksikliği ve odaklanma sorunları birbirinden ayrı sorunlar olmakla birlikte, çocukların eğitim sürecinde başarıya ulaşmalarını engelleyebilecek ortak zorluklardır. Bu sorunlara erken ve doğru yaklaşımla müdahale edildiğinde, çocuğun güçlü yönleri desteklenebilir, eksik yönleri tamamlanabilir.

Siz değerli veliler ve eğitimciler için şunu hatırlatmak isteriz:

  • Her çocuk özeldir ve her çocuğun öğrenme biçimi farklıdır.
  • Sorun yaşanıyor diye kişisel bir eksiklikmiş gibi düşünülmemeli; doğru yönlendirme ve uygun eğitim-destek ile aşılabilir.
  • Kurumumuz, çocuklarımızın güçlü bir birey olarak yetişmesi için bireyselleştirilmiş yaklaşımlar uygulamaktadır.
  • Merak ettiğiniz konular, değerlendirme süreci ya da destek programlarımız için bize ulaşabilirsiniz.